Hüdâyî’nin eserlerini tercüme eden Mehmed Muizzüddîn Celvetî, Vâkıât isimli eserinin de bazı kısımlarını seçerek
tercüme etmiştir. Bu tercümeyi Kayserili Halil Paşa’nın isteği üzerine yapmıştır. Halil Paşa, Azîz Mahmud
Hüdâyî’nin müridlerinden olan bir zâttır. Devlet kademelerinde; çakırcıbaşı, kaptân-ı deryâ, vezirlik, sadâret
makāmlarında bulunmuştur. Halil Paşa’nın Azîz Mahmud Hüdayi’nin Sultan II. Osman’a yazdığı bir tezkire
neticesinde III. kez kaptân-ı deryâ olduğu da bilinmektedir. Seferlere çıkmadan önce Hüdâyî’den izin ve dua taleb
etmiştir. Hüdâyî de kendisine mektuplar göndererek teşvik etmiş, tebrik etmiş ve yol göstermiştir.
Hüdâyî’nin müridinden olan, şeyh ve faziletli bir zât olarak da vasfedilen Muizzüddîn Efendi seçtiği bu kısımları,
şeyhi Hüdâyî’nin izniyle ve işâretiyle yapmış olma ihtimali kuvvetlidir. Kendisi arasından seçerek yaptı ise de
muhtemel ki kendisine bu konuda verilen izinle yerine getirmiştir. Seçilen kısımlara baktığımızda genel itibariyle
tevhîdi ön plana çıkaran, tarîkat yolunu ve âdâbını sâlike öğreterek yolu tanıtan seçkiler yaptığını görmekteyiz.
Böylece özellikle Celvetiyye yolundan olup Arapçaya vâkıf olmayan, yani o dönem için ilim erbâbı da sayılmayan
sâliklere, muhtasar olarak bir seyr ü sülûk yolculuğunun seyrini sunmaktadır.